bebekler neden ağlar,ağlayan bebek nasıl susturulur,bebeklerin ağlaması,bebeklerde ağlama

Zaman zaman bebeğiniz ağlama krizlerine giriyor olabilir. Karnı tok, altı temiz olsa bile ağlıyor olabilir. Sakin ol ve bunun her bebekte olabilecek olduğunu unutmayın. Minicik mideleri olan bebekler kimi zaman gaz problemleri nedeniyle kimi zaman da kolik nedeniyle ağlayabilir. Bebeğinizin ağlamasıyla ve bu durumun çözümleriyle ilgili bilgiler için konumuzu dikkatlice okumanızı öneriyoruz.

Önceleri merak edersiniz: Karnı mı aç? Yediği mi dokundu? Altını mı ıslattı? Hasta mı acaba? Yoksa şımarıyor mu? Bu soruları sorarsınız da yorgun olup olmadığı hiç aklımıza gelmez. Oysa bebek bazen de yorgun olduğu için ağlar.

Çoğu zaman çocuk, yukarıda saydığımız nedenlerden hiç biri olmasa da ağlar. Çünkü kimi bebekler özellikle ilk çocuklar, iki haftalık olduktan sonra sebepsiz yere ağlama alışkanlığı edinirler. Bebeğiniz eğer her akşam, ya da her gün öğleden sonra bir fasıl ağlıyorsa her halde ya bir ağlama nöbeti geçiriyordur, ya da sancılanıyordur. Bebeğin sık sık günün ya da gecenin herhangi bir saatinde aniden haykırmaya başlaması bir öfke nöbetine tutulmuş olduğuna işarettir. Böyle çocuklar başka sinirlilik belirtileri de gösterir ve daima huysuz olurlarsa, bunları “ hipertonik bebekler” sınıfından saymamız gerekecek demektir. Nedeni belli olmayan bu ağlama nöbetleri hakkında fazla bir şey bilmiyoruz. Onun için de bunların sık sık ortaya çıktığını ve üç ayın sonuna doğru yavaş yavaş geçtiğini söylemekle yetineceğiz. Burada sadece bir tahmin yapabilirim. Gördüğüm kadarı ile bebekler dünyaya gelişlerinden sonraki ilk üç ay alışma dönemi geçiriyorlar. Hem sindirim hem de sinir uyum sağlamaya çalışıyor. Bazı bebeklerde bu çevreye uyum bir daha güç olabiliyor.

Hipertonik Bebekler
Doğumundan sonra ilk haftalarda çok gergin ve huzursuz görünen bebeklere bu isim verilir. Bebeğin organizmasının sanki bir an bile rahatı yoktur. En küçük bir sesten en ufak bir şekil değişikliğinden korkarak sıçrar. Sert bir yüzey üstüne yatırıldığında biraz yana kayacak olsa adeta kendini kaybeder, haykırmaya başlar. Onu kucağında tutan kimse ani bir hareket yaptığında, ya da bebek sağlam bir şekilde tutulmadığını sandığında aşırı derecede korkar. Bu tip bebekler uzun süre banyoya alışamazlar, sık sık sancılanır ve uzun uzun ağlarlar. Böyle bir bebeğiniz varsa onu daima sakin bir ortam içinde bulundurmaya dikkat edin. Çocuğun yatırıldığı oda sessiz olsun, fazla misafir arasında bulundurmayın, yanında bağırarak konuşmayın. Çocuğu sağlam bir şekilde tutun, o kucağınızdayken sert ve ani hareketler yapmaktan kaçının. Çoğu zaman kundaklayın, tercihen küçük bir beşikte ve yüzüstü yatırın.

Çocuğunuzun ağlaması alışılmışın dışındaysa, ya da ishal, ateş veya kusma gibi hastalık belirtileriyle beraberse bebeğinizi takip eden doktorunuza danışmalısınız.

Neler yapabilirsiniz;

• Çocuk çok şeyler istiyorsa, öncelikle kendi kendinize yardımcı olacak yöntemler bulmalısınız.
• Zaman buldukça dinlenebilir, çocuğunuzun gece bakımını eşinizle nöbetleşe yapabilirsiniz.
• Olabildiğince sakin olunuz. Bebeğinizin sizinle birlikte olma tutkusuna alışmaya çalışın.
• Ağlayan bebeğin yanına giden anne, babasının duygusuzluğu, ya da tepkisizliği, çocuğun gelecek yaşamında başkalarına bağlılığında da sorunlar yaratabilir. Bebeğin şımarması diye bir şey yoktur.
• Bebek uyanıkken onun yanında olunuz.
• Onu beşiğine, koltuğuna oturtarak yaptıklarınızı seyretmesini sağlayınız.

Sevgili anneler ve babalar; bu dönemler çok zor olsa da, mutlaka yaşayacağımız dönemler olduğunu unutmayın.

Sağlıkla ve sabırla kalmanızı dilerim.

Yazar Ebruli

Menopoz, İnfertilite (Kısırlık), Gebelik ve takibi, Riskli gebeliklerin tespiti, Doğum, Cinsel yolla bulaşan hastalıklar,Cinsel problemler (Vajinismus), Genital Estetik, Vaginoplasti (Vagina daraltma), Labioplasti (İç dudakların düzeltilmesi), Kızlık Zarı, Adet Düzensizlikleri, Kürtaj, Jinekolojik hastalıklar, Kanserler ve Tüp Bebek konusunda hizmet veren Op.Dr.Cansu Bozkurt şu an kendi özel muayenehanesinde görev yapmaktadır.
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt

Hiç yorum yok:

Yorum yap