Vaginal akıntılar kadınların en çok sağlık merkezlerine, kadın-doğum polikliniklerine ve muayenehanelere başvurma sebeplerinden biri. Oldukça can sıkıcı bir durum. Özellikle yaz döneminde bir takım hijyenik kurallara pek dikkat edilemeyeceği için vaginal akıntı şikayeti oldukça artar. Örneğin: genital bölgenin hava sıcaklığı etkisiyle terlemesi, mayo- bikinilerin üzerimizde ıslak kalması, yeterince dezenfekte edilmeyen kirli havuz suları veya aşırı klorlanmış havuz suyu nedeniyle vagen florası bozulur ve vaginal akıntı şikayeti başgösterir.

Öncelikle her vaginal akıntı patolojik midir, ya da hangi tip vaginal akıntı şikayetinde ihmal edilmeden doktora başvurmalı bunlardan bahsetmek gerekir.

Vagina anatomik olarak cinsel ilişkiye girilen yerdir ve burası zaten her zaman ıslaktır. Ergenlik döneminden menopoza kadar olan dönemde estrogen hormonu etkisiyle vagende bir takım bezlerden sürekli bir salgı salgılanır ve böylece vagen mukozası her zaman ıslak ve nemlidir. Sebebi de cinsel ilişkiyi kolaylaştırmak ve konforlu hale getirmek içindir. Tamamen kuru olması arzu edilen bir şey degildir. Aksi halde cinsel ilişki son derece ağrılı ve acılı olur, bir takım açık yaralar meydana gelir. Ayrıca cinsel ilişki öncesi uyarılma esnasında da vagen girişinde bir takım bezlerden yine aynı şekilde salgı artışı olur ve bu da cinsel ilişkiyi kolaylaştırmak içindir.

Ayrıca adet dönemi içinde yumurta çatlaması günlerine denk gelen 12.-14. gunlerde vaginal akıntıda belirgin miktarda artış olur ki, bunun sebebi de cinsel ilişki esnasında vagene boşalan meninin içindeki spermin rahim kanalından kolayca geçebilmesi ve tüplere ulaşıp yumurtayı döllemesi içindir.

Tüm bu bahsedilen akıntı normal, fizyolojik yani doğal akıntıdır. Olması gereken bir durumdur. Renksiz ve kokusuzdur. Yumurtlama dönemlerinde akıntı miktarının artışından ötürü bir miktar iç çamaşırını kirletebilir, bazen rengi yumurta akı şeklinde olabilir, ancak tamamen dogaldır.
Ve vagen mukozası içinde bir takım mikroorganizmalar doğal halde bulunur. Bunlara yararlı bakteriler diyoruz. Özellikle "Laktobasiller" vagendeki glikojeni parçalayıp laktik asite cevirir ve ortam PH’ının asidik olmasında rol oynar. Vagen PH’ı bu nedenle normal şartlarda 3.8-4.5 civarındadır. Bu asit PH diğer patojen bakterilerin parçalanmasına yol açar.

Ancak koşullar değiştiği taktirde bu vagen PH’ı da bozulur. Mesela Türk kadınlarının cok yanlış yaptığı bir uygulama var. Adet sonrası veya cinsel ilişki sonrası abdest almak amacıyla vagen içini duş başlığıyla şiddetli su püskürterek yıkamaya çalışmak sağlıklı vagen florasının suyla beraber atılmasına yol açıyor ve bu da bir takım enfeksiyonlara açık hale getiriyor. Ayrıca herhangi bir nedenle kulak, diş, akciğer iltihabı gibi hastalıklar nedeniyle antibiotik kullanmak zorunda kalmak enfeksiyona sebep olan bakterileri öldürdüğü esnada bizim yararlı laktobasillerimizin de ölmesine yol açıyor.
Vaginanın florasının bozulmasına yol açan diğer faktörler:
• Normalden uzun süren adet kanamaları
• RIA (rahim içi araç) kullanımı
• Sık yıkama
• Tampon kullanımı .. vs

Vagen PH’ı bozulduğunda bir takım fırsatçı enfeksiyonlara vaginayı açık hale getirir. Vagen iltihaplanır ve bu duruma Vaginit denir. Fırsatçı enfeksiyonlardan en önemlisi Bakteriel Vaginosis diğeri de Mantar enfeksiyonları’dır.

Bakteriel Vaginosis: Laktobasillerin azlığı nedeniyle bozulmuş florada etkili olup çoğalan özellikle Gardnerella vaginalisin vagen içinde artmasıyla oluşan istenmeyen kötü kokulu akıntılara sebep olan bir enfeksiyondur. Gri-beyaz, hafif sarımsı, bol miktarda kötü kokulu ( balık kokusu tipiktir) akıntı mevcuttur. Bu kötü koku özellikle adet sonrası ve cinsel ilişki esnasında artmaktadır. Bakteriel vaginosis cinsel ilişki ile bulaşabileceği gibi cinsel hayatı henüz başlamamış genç kızlarda veya cinsel hayatı olmayan kadınlarda da görülebilir. Tedavisinde uygun antibiotiğin yanısıra vaginal ortamın glikogen ve laktik asidini sağlayıp laktobasillerin artmasına yol açacak vaginal jellerin de uygulanması gerekir.

Candidial Vaginit (Mantar): Vaginada Candida dediğimiz mantar enfeksiyonu da en sık antibiotik kullanımı sonrasında, gebelikte, şeker hastalarında veya vücut immun sistemi( bağışıklık direnci) bozulmuş kişilerde mesela kanser tedavisi gören hastalarda daha sık görülür. Cinsel yolla pek geçmez. Belirgin kaşıntı, kızarıklık ve rahatsızlık yapar. Cinsel ilişki son derece ağrılı ve acılıdır. İdrar yapma esnasında agrı ve acı vardır. Vaginal akıntı süt kesiği veya peynir şeklindedir veya krem tarzında beyazdır. Kokusuzdur. Koku olması bakteriel enfeksiyonun da eklendiğini gösterebilir. Tedavisinde ağızdan veya vaginal yoldan uygulanan tablet ve fitiller verilmektedir. Aynı şekilde vaginal ortamın glikogen ve laktik asidini sağlayıp laktobasillerin artmasına yol acacak vaginal jellerin de uygulanması gerekir.

Trichomonas Vaginalis: Diğer bir vaginal enfeksiyon ve akıntı sebebidir. Cinsel ilişki ile bulaşır. Çok bol miktarda sarı-yeşilimsi akıntı yapar, akıntı çok kötü kokuludur. Akıntı nedeniyle yanma ve kaşıntı belirgindir. Kasıklarda ağrı olabilir. Muayene esnasındaki bulgular ve alınacak kültür antibiogram testi ile tanı konulur. Tedavisinde uygun antibiotikler kullanılır. Mutlaka erkek partnerin de tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde enfeksiyon tekrar edebilir.

Menopoz döneminde de Östrojen hormonunun eksikliği nedeniyle vajinal PH değişir, laktobasiller azalır, vagen de kuruluk meydana gelir. Vajinal kuruluğa bağlı oluşan vajinal kaşıntı ve yanma hissiyle beraber hafif kanlı vaginal akıntı görülebilir.


Ayrıca vajinal akıntı rahim veya rahim ağzında kanser nedeniyle oluşabilir. Bu durumda üzerinde ince kanlı çizgiler bulunan bol sümüksü akıntı görülebileceği gibi, koyu renkli bol kanlı parçalar halinde de gelebilir.Akıntı genellikle kötü kokuludur. Dikkatle değerlendirmek ve ileri tetkikler yapmak gerekir.


 Eğer eskiye nazaran normalden fazla akıntı, yanma, kaşıntı şikayetiniz varsa veya cinsel ilişki esnasında ağrı, yanma, koku hissediyorsanız, akıntınızın rengi sarı- yeşil-gri-kırmızı ise veya köpüklü bir akıntı geliyorsa, cinsel ilişki esnasında veya sonrasında kanamanız oluyorsa mutlaka bir kadın-doğum uzmanına yani jinekoloğa başvurmalısınız. Bütün bunların hepsi vaginal enfeksiyon işaretleridir ve mutlaka doğru şekilde tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde vagende enfeksiyona sebep olan etkenler çoğalmaya devam eder ve yukarı doğru ilerleyip rahime, tüplere ve yumurtalıklara ulaşır. Bu durum rahim-tüp ve yumurtalıkların iltihaplanmasına, tıkanmasına, yapışıklıklara ve hatta kısırlığa sebep olabilir. Kronik pelvik enfeksiyon dediğimiz tedavisi son derece zor, hatta bazen mümkün olmayan ciddi karın ağrılarına ya da rahim ağzında yaraya sebep olabilirler.

Yazar Ebruli

Menopoz, İnfertilite (Kısırlık), Gebelik ve takibi, Riskli gebeliklerin tespiti, Doğum, Cinsel yolla bulaşan hastalıklar,Cinsel problemler (Vajinismus), Genital Estetik, Vaginoplasti (Vagina daraltma), Labioplasti (İç dudakların düzeltilmesi), Kızlık Zarı, Adet Düzensizlikleri, Kürtaj, Jinekolojik hastalıklar, Kanserler ve Tüp Bebek konusunda hizmet veren Op.Dr.Cansu Bozkurt şu an kendi özel muayenehanesinde görev yapmaktadır.
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt