Mol gebeliği, halk arasında bilinen adıyla "üzüm gebeliği" plasentanın anormal gelişimidir ve rahim içinde üzüm tanesi şeklinde bol miktarda oluşumlar içermesiyle karakterizedir. Görülme oranı 1000 gebelikte 1 olarak bildirilmektedir. Daha önceden mol gebelik geçirmiş olanlarda tekrar mol gebelik geçirme riski 10 kat kadar artar ve %1' e yükselir.
Anne yaşının artması ile görülme sıklığı artar. Sosyoekonomik seviyesi düşük ve kötü beslenen kadınlarda daha sık olmaktadır.
Mol gebeliğin iki türü vardır:
A)Komplet (tam) Mol: Gebelik sadece plasental dokulardan oluşmuştur. Bebeğe ait hiç bir doku yoktur. Bu form mol gebeliğin daha sık gözlenen şeklidir. Belirtileri gebeliğin erken döneminde ortaya çıkar.
B)Parsiyel (kısmi) Mol: Anormal plasental gelişimin yanı sıra bebeğe ait yapılar da mevcuttur. Normal bir yumurta hücresinin iki spermle döllenmesi söz konusudur. Her ne kadar bebek oluşmuş ise de genetik olarak fazla kromozomu olan bebeğin yaşama şansı yoktur. Parsiyel mol hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Belirtiler:Hastada gebeliğin tüm belirtileri bulunabilir.
- Adet gecikmesi ilk bulgudur.
- Mol gebelik genellikle erken gebelik döneminde kanamaya neden olur.
- Gebelik bulantı ve kusmaları daha şiddetlidir. Çünkü bu hastalıkta salgılanan B-HCG miktarı normalin çok üstündedir. Nadiren erken dönemde preeklampsi, hipertiroidi, aşırı tüylenme gibi diğer hormonların salgılanmasının yol açtığı durumlar ortaya çıkar.
- Gebelerin bir kısmı "üzüm tanesine benzer parça düşürme" yakınması ile başvurur.
- B-HCG (plasentadan salınan bir hormon) yüksekliği nedeniyle bazı hastalarda her iki yumurtalıkta kist oluşumu saptanabilir. Bu kistlerin büyümesi ve hormon salgılaması durumunda ağrı, vücutta tüylenme gibi belirtiler eklenebilir.
- Tüm belirtiler genellikle, parsiyel mol de daha hafiftir ve daha geç dönemde bulgu verir.
Tanı:
Tanıda en önemli araç ultrasonografidir. Ultrasonda mol gebeliğe ait veziküller yanyana dizilerek uterus içinde "üzüm manzarası" yada "karyağdı manzarası" oluştururlar. Muayenede uterus gebelik haftasına göre olması gerekenden daha büyük olabilir. HCG değerlerinin 100.000 üzerinde olması tanıyı destekler. Kesin tanı küretaj ile alınan materyalin patolojik incelenmesi ile konur. Patolojik incelemede komplet molde koryon vüllusları diffüz hidropiktir ve hiperplastik, sıklıkla atipi gösteren trofoblastlarla çevrilmiştir, fetal doku izlenmez. Parsiyel molde ise bazı alanlarda tamamen normal koryon villusları izlenir, fetal doku izlenir, hidropik değişiklikler fokaldir, çevreleyen trofoblastlarda hiperplazi daha az izlenir, atipi izlenmez.
Tedavi :Tedavi öncesi kan testleri yapılır, diğer organlara yayılım araştırması yapılır. Akciğer filmi çekilir.
Hastane şartlarında genel anestezi altında rahim içerisinin boşaltılması (küretaj) esas tedavi yöntemidir. Komplet ve parsiyel molün tedavi yaklaşımları benzer olduğu için buraya tıklayarak tedavi ve takip hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Takip:Hastalar mol gebeliğin nüks riski nedeniyle sıkı takibe alınırlar. Takip programında 1 yıl süreyle hasta gebe kalmamalıdır. Bu amaçla doğum kontrol hapları kullanmalıdır, RİA kontrendikedir. Gebe kalındığı anda ortaya çıkan doğal HCG yükselmesi takibi bozar ve ortaya çıkan bir nüks gözden kaçabilir. Başlangıçta kan bhCG seviyeleri normale dönünceye kadar haftalık ölçümler yapılır. Üç ardışık haftalık takipte bhCG sıfır oluncaya dek haftalık takiplere devam edilmelidir. Haftalık takiplerden sonra aylık takiplerle 1 yıla kadar devam edilir.
1 yıl sonunda herşey normalse hastanın gebe kalmasına izin verilir.
Anti-D İmmunglobulin uygulanması:
Komplet molde fetus bulunmamasına rağmen trofoblastik doku Rh(D) antijeni üretebildiği için kan grubu negatif olan annelere Anti-D immunglobulin yapılması gereklidir. Parsiyel mol hidatiformda da anne kan grubu negatif ise aynı şekilde Anti-D yapılması gereklidir.
(bkz: kan uyuşmazlığı - Rh rh uygunsuzluğu)
Sonraki gebeliklerde mol gebelik tekrarlar mı?
Genel popülasyonda molar gebelik ortalama bin gebelikte bir oranında görülür. Bir mol gebelik geçirilmesinden sonra sonraki gebeliğin mol gebelik olma ihtimali yaklaşık yüzde bir civarındadır.
İki kere mol gebelik geçirenlerde 3. kere tekrarlama riski %16-28 civarındadır (kaynak).
Mol gebelik sonrası hamilelik ve doğum:
Komplet veya parsiyel mol gebelik yaşayan hastaların tedavi sonrası yüksek oranda yeniden gebe kalabildikleri ve çocuk sahibi olabildikleri izlenmiştir. Tedavi sonrası kemoterapi almış hastalar da benzer şekilde yüksek oranda çocuk sahibi olabilmiştir. Gebelik ile ilgili komplikasyonlarda artış izlenmemiştir (kayak 1, 2, 3).
Daha önce mol gebelik geçiren hastaların doğum sonrası plasentaları histopatolojik olarak değerlendirilmelidir ve doğumdan 6 hafta sonra B-HCG değeri bakılarak olası gestasyonel trofoblastik hastalık ekarte edilmelidir.
GESTASYONEL TROFOBLASTİK NEOPLAZİ
Mol gebeliği, Gestasyonel Trofoblastik Neoplazi (GTN) olarak adlandırılan bir hastalığa dönüşebilir. Eğer molün takiplerinde kan bhCG düzeyleri düşmez ya da aynı kalırsa veya bir süre düştükten sonra yeniden artmaya başlarsa GTN gelişmesi ihtimalini düşündürür. GTN vücudun başka yerlerine de yayılabilen (metastaz) veya rahim içerisinde tekrarlayabilen bir hastalıktır. GTN % 50 vakada mol gebeliği, % 25 vakada düşüğü, % 25 vakada da normal gebeliği takiben ortaya çıkar.
Kemotarapiye çok iyi yanıt verir. Bazen histerektomi , intraarterial kemoterapi gibi başka tedaviler gerekebilmektedir.
En sık kullanılan kemoterapotik ajan metotreksat’dır. Bunun dışında aktinomisin- D, etoposide, 5-Fluorouracil kullanılan diğer ajanlardır.
Jinekoloji Gebelik
»
Gebelik
»
mol gebelik
»
mol hidatidiform
»
üzüm gebeliği
» MOL GEBELİK (ÜZÜM GEBELİĞİ) (MOL HİDATİDİFORM)
Topics: Gebelik mol gebelik mol hidatidiform üzüm gebeliği
Yazar Ebruli
Menopoz, İnfertilite (Kısırlık), Gebelik ve takibi, Riskli gebeliklerin tespiti, Doğum, Cinsel yolla bulaşan hastalıklar,Cinsel problemler (Vajinismus), Genital Estetik, Vaginoplasti (Vagina daraltma), Labioplasti (İç dudakların düzeltilmesi), Kızlık Zarı, Adet Düzensizlikleri, Kürtaj, Jinekolojik hastalıklar, Kanserler ve Tüp Bebek konusunda hizmet veren Op.Dr.Cansu Bozkurt şu an kendi özel muayenehanesinde görev yapmaktadır.