Toksoplazma; toksoplazma gondii ismi verilen parazitin yaptığı bir enfeksiyondur. Bulaşması pişirilmemiş çiğ etlerin yenmesiyle ve kedi dışkısının ve kedi dışkısıyla temas etmiş herhangi bir eşyanın ellenmesiyle ağız yoluyla olur. Köpeklerle bu hastalığın direkt bir ilgisi yoktur. Gebe kişiler bu yollarla enfeksiyonu alırsa enfeksiyon plasenta yoluyla bebeğe de geçebilir.
Kediler bu parazitin ana konağı ve taşıyıcısıdır.
Kedi barsağında parazitin sporozoit denen formları bölünerek çoğalır ve ookist halinde dışkı ile dışarıya atılırlar. Bu ookistler dış ortama oldukça dayanıklıdır. Dış ortamdaki herşeye bulaşabilir ve oradan da ağız yoluyla insana geçebilirler. Bulaşma az pişmiş ya da pişmemiş çiğ etlerdeki parazite ait doku kistlerinin ya da yıkanmamış meyve ve sebzelerin üzerindeki ookistlerin ağız yoluyla alınmasıyla olur. Toprakta ya da kedi pisliğinde bulunan ookistlerin de ellere bulaşmasıyla ağız yoluyla parazit alınabilir.
Bu enfeksiyon 5-18 gün süren kuluçka döneminin ardından normal sağlıklı çocuk ya da yetişkinlerde bir sorun yaratmadan çoğunlukla farkedilmeden geçirilir ve tedavi gerektirmez. AIDS gibi bağışıklık sistemini bozan bir hastalığı olan kişilerde ve gebelik sırasında bebek açısından sorun yaratabilir. Aslında insanların neredeyse yarıya yakını yaşamlarının herhangi bir döneminde toxoplazma ile enfekte olurlar ama çoğu kişi de herhangi bir belirti vermez. Genellikle grip benzeri ateş, yorgunluk, halsizlik, kas ve eklem ağrıları gibi hafif belirtilerle kendiliğinden iyileşir.
Ortalama olarak her 1000 gebelikten 1-2'sinde gebelik sırasında akut toksoplazma enfeksiyonu geçirilir. Gebelikte geçirilen enfeksiyonlar da aynen diğer insanlarda olduğu gibi çoğu zaman farkedilemez ve annede şikayetlere sebep olmaz.
Bebeğe ne gibi zararlar verebilir?
Enfeksiyon ilk 3 ayda bebeğe %15 gibi düşük oranda geçebilir. İkinci trimesterde bebeğe geçiş oranı %30, üçüncü trimesterde geçiş oranı %60'tır. Fakat ilk trimesterde bebeğe geçen enfeksiyon daha ciddi sorunlar yaratır. İleri aylarda geçen enfeksiyon daha az sorunlara sebep olur.
Gebelik oluşmadan önce geçirilen enfeksiyon gebelik açısında risk yaratmaz.
Bebeğe geçen enfeksiyon düşük, rahim içerisinde ölüm, beyin hasarı, hidrosefali (beyinde su toplanması), serebral kalsifikasyon, görme problemleri (koryoretinit), zeka geriliği, işitme problemleri, gelişme geriliği, karaciğer ve dalakta büyüme, pnömoni, myokardit, döküntü gibi problemler yaratabilir.
Hastalığın klasik üçlü hasarı yani triadı 1. hidrosefali (beyinde su toplanması), 2. intrakranial (beyinde) kalsifikasyonlar ve 3. koryoretinit (göz hasarı)'dır.
Bazı bebeklerde gebelik sırasında ya da doğumdan hemen sonra yapılan testlerde enfeksiyonun bebeğe geçtiği ispatlandığı halde herhangi bir hasar ya da anomali gözlenmemiştir.
Bazı bebeklerde ise doğumda bir anormallik izlenmemesine rağmen uzun dönem takiplerinde yıllar sonra görme ve işitme problemleri, nörolojik hasarlar izlenmiştir.
Annede enfeksiyonun tanısı:
Annede parazitin kendisinin ya da parazite karşı oluşmuş antikorların tespiti için bazı yöntemler vardır. Bunlar fare inokülasyon testi, hücre kültürü, parazit antijenlerinin belirlenmesi, PCR ile parazit DNA'sının belirlenmesi gibi testlerdir. Annede parazite karşı oluşmuş antikorların tespiti için Sabin-Fendman testi, İFAT, İHA, EIA, ISAGA, ELISA gibi çeşitli testler mevcuttur.
Bu yöntemler ile tespit edilen antikorlardan IgM enfeksiyonun yeni geçirildiğini gösterir. IgG antikoru ise eskiden geçirilen ve bağışıklık kazanılmış enfeksiyonu gösterir. Fakat bu antikorlar her zaman çok net bilgi vermeyebilir. IgM antikoru bazen enfeksiyondan sonra 1-2 yıl boyunca pozitif kalabilmektedir. Bu durumda Toksoplazma IgG avidite testi ile enfeksiyonun ne kadar zaman önce geçirildiği hakkında bilgi edinilmeye çalışılır. Avidite testinin yüksek olması enfeksiyonun en az 3 ay önce geçirildiğini gösterir. Avidite testinin düşük olması enfeksiyonun son 3 ay içerisinde geçirildiğini gösterir.
IgM pozitif, IgG negatif ise bu büyük ihtimalle yeni geçirilmiş bir enfeksiyondur. Hem IgM hem IgG pozitif olan durumlarda test 3 hafta sonra tekrarlanarak antikor titresinde 4 katlık artış olduğu izlenirse bu da yeni enfeksiyon olduğunu ifade eder.
Hem IgM hem IgG antikoru negatif olan kişiler hiç enfekte olmamışlardır ve parazitle karşılaşırlarsa enfekte olma riskleri vardır o yüzden bu gebeler kedi dışkısı, çiğ ve iyi pişmemiş etlerden uzak durmalılar.
Fetusta enfeksiyonun tanısı:
Enfeksiyonun fetusa geçip geçmediğinin tespiti bazı testlerle mümkün olabilmektedir. Bunlar fetusun kanında parazitin ya da IgM antikorunun tespiti ya da amnion sıvısında parazitin PCR ile tespiti gibi yöntemlerdir.
Ayrıca enfekte olmuş fetuslarda yukarda anlatılan anomalilerden bazıları ultrason ile de gözlenebilmektedir.
Gebelikte enfeksiyon geçirildiğinde ne yapılmalı?
Gebelikte geçirilen toksoplazma enfeksiyonunun bebeğe kesin zarar vereceği söylenemez, risk yukarıda anlatıldığı gibidir. Bu söz konusu risk aileye anlatılır, konuşulur ve aile gebeliğin sonlandırılmasını ister ise gebelik sonlandırılır. Aile gebeliğin sonlandırılmasını istemez ise antibiyotik tedavisine hemen başlanmalı ve doğumdan sonra bebeğe de antibiyotik verilmeye devam edilmelidir. Antibiyotik tedavisi bebeğin etkilenmesini önleyemez fakat bebekte oluşacak etkilerin şiddetini azaltır. Bu hastalık için spiramisin, primetamin ve sulfadiazin antibiyotikleri kullanılır.
Korunmak için yapılması gerekenler:
Gebelikte evde kedi besleyenlerin bazı hususlara dikkat etmesi gerekir:
Kedinin dışkısı ile gebeler temas etmemelidir. Kedinin dışkısını ve kumunu evde gebe olmayan kişiler temizlemeli. Kediye dokunduktan sonra ellerinizi sabunla yıkamalısınız. Köpeklerle bu hastalığın direkt bir ilgisi yoktur ancak kediyle veya kedi dışkısıyla temas etmiş bir köpekten de enfeksiyon alınabilir.
Çiğ et ya da az pişmiş et, salam, sucuk gibi yiyecekleri yememelisiniz.
Çiğ etle çıplak elle temas sonrası ellerinizi iyice yıkamalısınız.
Çiğ eti kestiğiniz bıçakları iyice yıkamalısınız.
Meyve ve sebzeleri bol su ile yıkayarak yemelisiniz ve bunları elledikten sonra da ellerinizi yıkamalısınız.
Kediler dışarı çıkarılmamalı ve konserve besinlerle beslenmeli.
Bahçe ve toprak ile çıplak elle temas edilmemeli, temas edilse bile eller iyice yıkanmalıdır.
Eller ağıza ve göze sürülmemelidir.
Ookist taşıyabilecek sinek ya da böceklerden korunmak amacıyla pencere filtreleri kulllanın.