1. Çocuğunuza güvenin, onu olduğu şekilde kabul edin ve her türlü seçimine saygı duyun.
Ona güvenir ve saygı duyarsanız o da kendisine ve çevresine karşı güven,
saygı ve duyarlılık hissedecektir. Sadece yaşı küçük olduğu için sizin
düşüncelerinizden farklı seçimleri olması, her koşulda bunların yanlış
olduğunu göstermeyecektir.
2. Onu kendinize benzetmeye çalışmayın.
Onlar size rol model olmaya çalıştıkları için siz de kendi
anne-babanızın yolundan gitmeyin. Hatırlayın, siz bundan hiç
hoşlanmamıştınız, o halde aynısını kendi çocuklarınıza yapmayın. Sizin
için doğru olanlar çocuklarınız için doğru olmak zorunda değil, çünkü o
sizden tamamen farklı bir birey.
3. Çok küçük yaşlardan itibaren ona irade kazanma yolunda sorumluluk verin.
En başta kendi hayatının sorumluluğunu… Herkes hayatından kendisi
sorumlu, sizin ebeveynlik göreviniz onun hayatının sorumluluğunu almak
değildir, bunu unutmayın. Çocuk kendi hayatının sorumluluğunu alırsa
hayatla barışık olur, olanlardan başkalarını sorumlu tutmaz. Hayata
endişe ile bakarak hatalarından korkmaz, onlardan ders çıkartmasını
öğrenerek bir daha olmamasını sağlar.
4. Çocuğunuzun gerçek özbenliğinin ortaya çıkmasına çaba sarf edin.
Anne babanın birinci görevi çocuklarının içindeki cevherin ortaya
çıkmasına yönelik rahat ve huzurlu bir ortam sağlamaktır. Mutlu ve
tatminkar bir hayatın temeli kişinin kendini tanımasıyla başlar, onun
için çocuğu yönlendirmeden ve sabırla kendi gerçeklerinin,
yeteneklerinin, kısacası kendi yaşam “öz”ünün ortaya çıkmasına zemin
hazırlayın.
5. Ona cevaplar değil, sorular verin.
Hayat doğru cevaplarla değil, doğru sorularla ilgilidir. Doğru cevap
yoktur, sadece o kişiye özel cevap vardır, bu da ancak kişiye özel
sorgulamalarla ortaya çıkacaktır. Ona cevaplar sunmaktansa çocuğunuza
soru bilincini aşılayın, onu doğru sorularla yönlendirin, ancak bu
şekilde çocuğunuz kendine özel cevapları keşfederek hayatı doğru şekilde
anlayacak ve yaşayabilecektir.
6. Hayatı bir öğrenme süreci olarak çerçeveleyin.
Çocuğunuza hayatı, sürekli peşinden koşulacak hedeflerin olduğu sonuç
odaklı bir yolculuktan ziyade, her anından keyif alınması gereken ve her
durumda öğrenilecek dersler sunan bir serüven olarak görebilmesine
yardımcı olun. Hayat aslında sadece “şu an”da gerçekleşiyor, onu hiçbir
zaman kaçırmamasına liderlik edin.
7. Sevgi ve güç aşılayın.
Çocuğa özellikle anne tarafından sunulan sevgi sonsuz olmalı ve asla
koşula dayandırılmamalıdır. Çocuk bu sevgiden hiçbir zaman şüphe
duymamalıdır. Baba ise çocuğu hayata hazırlamada güç, otorite ve adaleti
temsil etmelidir. Sağlıklı psikolojiye sahip çocuk ebeveynlerin uygun
rolleri oynadıkları bir ailede yetişebilir.
8. Sadece aklına değil, duygu ve sezgilerine de güvenmesine ön ayak olun.
Özellikle hayatı ile ilgili önemli kararlarda ona yardım edecek olan
sezgilerine güvenmesine yardımcı olun. Karşılaşacağı problemlerde sadece
aklını kullanarak değil, duygularına ve sezgilerine de güvenerek çözüme
ulaşmasına destek olun. Akıl genellikle fayda sağlama peşinde koşarken
sezgiler ruhunuzun sesini duymanızı sağlar.
9. Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirin, onu gözlemleyin.
Ona verebileceğiniz en değerli hediye, onun kendini keşfetmesini
sağlamaktır, onunla bu doğrultuda vakit geçirin. Duygu ve hayal
dünyasını geliştirmeye çaba sarf edin, yeteneklerine ve ilgi alanlarına
odaklanmasını sağlayın, çocuğunuz ancak bu sayede kendi hayatı ile
ilgili gerçeklerin farkına varmaya başlayabilecektir.
10. Onu eleştirmeyin, suçlamayın, yargılamayın.
Bu onun her yaptığının doğru olduğunu kabul etmeniz anlamına gelmez,
onun kendi hatalarının kendi farkına varmasına ve derinde yatan
sebepleri keşfetmesine yardımcı olun. Hatalar ancak bu şekilde
içselleştirildiği takdirde çözülebilir. Ceza ya da madalyonun diğer yüzü
olan ödül psikolojisi, yapılan hataya anlam katamayacağından, çocuğun
kişisel gelişimine hiçbir katkı sağlamayacaktır.